Ekonomi

Ülke Politikası Vakfı, Dış Politika Görüşmelerini Tutanaksız Tartışıyor

ESRA ALUS

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi CHP Küme Başkan Yardımcısı ve Ülke Siyaseti Vakfı (UPV) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Doğan Subaşı, ‘Cumhuriyet’in 2. Yüzyılı’ için çalıştıklarını belirterek, “2 ay önce Türkiye’nin dış politikası belliydi. Birikmiş bir sorun “Dışişleri Bakanlığı’nın tutumuna baktık İbrahim Kalın. Cumhurbaşkanı’nın yanında tanıdığı biriyle görüşüyor, rapor yok, onları görüştük.”

ÜPV Lideri İsmail Doğan Subaşı bugün ekonomiMuhabirleriyle bir araya gelerek, vakfın Türkiye’nin ekonomik ve sosyal potansiyelini harekete geçirecek politika ve projeler geliştirme çabaları hakkında bilgi verdi.

Subaşı, “Kamuoyu beni çoğunlukla İBB Meclisi CHP Grup Başkanvekili Ekrem Bey’e yakın siyasi bir şahsiyet olarak tanıyor. Ülke Politikaları Vakfı.”

“CUMHURİYETİMİZİN İKİNCİ YÜZYILINDA ODAKLI ÇALIŞMALAR YAPMAYA KARAR VERDİK: Ülke Siyaset Vakfı, eski Maliye Bakanlarımızdan Zekeriya Temizel tarafından 2001 yılında Ankara’da kuruldu. Vakfın merkezi 2012 yılında merhum Murtaza Çelikel ve eşi Prof. Dr. tarafından kuruldu. Aysel Çelikel tarafından İstanbul’a taşındı ve halen faaliyetlerini İstanbul’da sürdürüyor. Ben ve arkadaşlarım 25 Haziran 2021 tarihinde vakfın yönetim kuruluna seçildik.

Yerimize oturduktan sonra genel sekreter Selim Mataracı ve vakıf başkanı Şenol Özdemir ile ne yapacağımız konusunda bir dizi istişarelerde bulunduk. Sağa sola Noel kartları mı gönderecektik yoksa gerçekten bir şeyler mi yapacaktık? Görev süremiz Cumhuriyetin 100. yılına, 2021’den 2024’e denk geliyor. ‘Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı’ üzerine çalışmaya karar verdik.

DÖRT BAHİSİMİZİ İŞE YARAYACAK AYARLIYORUZ: Dört konu seçtik. Bu konuların birincisini devlet ve siyaset, ikincisini ekonomi, üçüncüsünü dış politika ve güvenlik, dördüncüsünü de toplum olarak belirledik. Devlet ve siyaset, anayasal meclis, siyasi partiler, seçimler, idari yapı, kurumsal kapasitedeki gelişmeler, ekonomik yapının ekonomiye toplumsal yansımaları, işsizlik, gelir dağılımı, asgari ücret, Türkiye’nin dış politikası ve dış politikada sorunlar ve güvenlik, toplum başlığı altında sektörel politikalar, istihdam politikaları ve yoksullukla mücadele ve gelir adaleti politikalarını inceledik.

TUTANAĞI OLMAYAN GÖRÜŞLER TARTIŞILDI: Devlet ve ekonomi, formlarını yaptık, kitaplarını yayınladık. Yaklaşık iki ay önce Türkiye’nin dış politikası, Ortadoğu-Avrupa ilişkileri, Rusya-Batı ilişkileri, Türkiye’nin müdahilliği, Avrupa Birliği’ne katılım süreci, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, Karadeniz güvenliği gibi yeni biriken sorun alanları üzerine bir form oluşturduk. . Burada, Türkiye’de dış politika ve güvenlik karar alma süreçlerinin nasıl geliştiğini inceledik. Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanlığı İbrahim Kalın’ın tutumları incelendi. Bakın Başkan tanıdığı biriyle görüşüyor, rapor yok, bir şey yok. Bunları tartıştık. O formla ilgili bir kitap da hazırlanıyor. Dördüncü forumumuz topluluk üzerineydi.

TÜRKİYE’Yİ ETKİLEYECEĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ BAZI KONULAR ÜZERİNDE DE ÇALIŞMALARIMIZ VAR: Bu dört formun dışında zaman zaman Türkiye’yi etkileyeceğini düşündüğümüz bazı konular üzerinde çalışıyoruz. 1991’den 2021’e kadar Rusya-Batı alaka düzeyine ilişkin evrak düzeyinde bir çalışmaydı. Bir bilgi kaynağı kitabı haline geldi. Belgelere referansla yazılmış bir kitaptı.”

“EKONOMİ POLİTİKASINDA BÜYÜK BİR DEĞİŞİM GEREKİYOR”

Toplantıda ayrıca Ülke Siyaseti Vakfı’nın Aralık ayında yayınladığı “İkinci Yüzyıla Girerken Türkiye Ekonomisinin Hedefleri, Stratejisi ve Politikaları” adlı kitap hakkında da bilgi verildi. Kitapta, Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyıla ekonomide zorlu yapısal sorunlarla girdiği belirtilirken, “Karşılaşılan yapısal sorunların daha fazla ileriye taşınamayacağı ve bu sorunları çözen hükümetlerin artık üzerinde uzlaşmaya vardığı bir alandır. Seçimden sonra göreve başlayacak olanların mutlaka bu sorunları analiz edecek adımlar atması gerekecek.Ancak bu sorunun analizi ve fırsatların gerçek anlamda değerlendirilmesine ve ekonomi politikasında köklü bir değişikliğe ihtiyaç var.

Kitapta tavsiye niteliğinde şu önerilere de yer verildi:

“Önümüzdeki 20 yılın ekonomi politikaları, neoliberal modelin katı piyasa mantığının değişeceği, yeşil ve dijital dönüşümün ivme kazanacağı kabulü temelinde tartışılmalıdır.

Cari açığın finansmanını kolaylaştırmak için bir yandan para politikasının yurt dışından sermaye girişine imkan verecek bir çizgiye yerleştirilmesi, diğer yandan da doğrudan yabancı sermaye girişinin koşulları oluşturulmalıdır. yatırım ortamını güzelleştiren unsurlar.

Ülkemizin, dijitalleşme sürecinin takipçisi olarak değil, sürecin yükselişini zamanında yakalayan ve yeşil dönüşüme zamanında dahil olan bir aktör olarak dünya üretim ve ticaretinden aldığı payı artırması mümkün olacaktır. .

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu