İmamoğlu, Romanya heyetini kabul etti ve protokol krizini kınadı
(İSTANBUL)- Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Köstence Belediye Başkanı Vergil Chitac, Romanya Belediyeler Birliği İcra Başkanı ve Buzau Belediye Başkanı Costantin Toma ile İstanbul’da bir araya geldi. Heyeti kabulünün ardından açıklama yapan İmamoğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un da yer aldığı protokol masasından Yeniden Refah Partili (YRP) Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Kasım Gülpınar’ın isminin kaldırılmasıyla yaşanan protokol krizine ilişkin “Bu davranışı kınıyorum. Kim vesile olmuşsa yanlıştır. Kim sebep olmuşsa yanlıştır, hesabı sorulmalıdır” dedi.
TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Romanya Köstence Belediye Başkanı Vergil Chitac, Romanya Belediyeler Birliği İcra Başkanı ve Romanya’nın Buzau Belediye Başkanı Costantin Toma ve beraberlerindeki heyeti Beyaz Köşk’te kabul etti. 2001 yılından beri İstanbul’un kardeş şehri olan Köstence ile ilişkilerin ele alındığı buluşmada iki ülke şehirleri arasındaki işbirliği imkanları konuşuldu. Görüşmeye ilişkin değerlendirmesini konuk belediye başkanları Chitac ve Toma’yı uğurladıktan sonra yapan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Diyaloğu geliştirmek için güçlü adımlar atmak istiyoruz”
“Romanya Belediyeler Birliği Başkanı ve aynı zamanda ona eşlik eden Köstence Belediye Başkanımızla birlikte verimli bir sohbet yaptık. Her iki ülkenin yerel yönetimleri arasındaki diyaloğu geliştirmek için bu konuda güçlü adımlar atmak istiyoruz. Zaten yerel yönetimin güçlü olması bütün dünyaya çok büyük fayda sağlar. Bu eksende Karadeniz’e kıyısı olan ülkeleri de ayrıca önemsiyorum. B40’ı kurduğumuzda benzerinin, Karadeniz’e kıyısı olan şehirler için de konuşmuştuk ama ne yazık ki yaşanan savaş bütün bu duygumuzu şimdilik ertelememize sebep olmuştu. Umarım barışın tesis edildiği bir ortamda yine böylesi bir diyaloğun iyi olacağını ve hatta inanıyorum ki ülkeler arasındaki bazen olası gerginlikleri ilk giderecek olan şeyin, şehirler arasındaki o geçişlerin ve kardeşlik bağlarının çok değerli olduğu bir dönemi yaşayacağız. Dünyanın artık yüzde 80’i neredeyse şehirlerde yaşıyor. Kaldı ki Köstence’yle seneye 25. kardeş şehir ilişkimizi kutluyor olacağız ve o kutlamada inşallah ben Köstence’yi de ziyaret etmek istiyorum.
“Gülpınar’a yapılan bu davranışı elbette ki kınıyorum”
Tabi bütün bunları konuşurken ülkemizde de yerel demokrasinin güçlenmesi adına çok önemli adımlar atmak istiyoruz ve şehirlerin tamamının en güçlü şekilde yetkiye sahip olabilmeleri, hemşehrilerine daha iyi hizmet sunabilmeleri noktasında hak ettiği evreye evrilmesi adına yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, bütçe olarak güçlendirilmesi irade olarak güçlendirilmesi bizim Belediyeler Birliği görevimiz dönemindeki en önemli konumuz. Tam da bu açıdan baktığımızda Sayın Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Gülpınar’a yapılan bu davranışı elbette ki kınıyorum. Kim vesile olmuşsa yanlıştır. Kim sebep olmuşsa yanlıştır, hesabı sorulmalıdır. Sayın Bakan belki bir davranışa maruz kalmış olabilir. Adı üstünde Çevre ve Şehircilik Bakanı. Dolayısıyla bizim beklentimiz Sayın Kurum’dan, Çevre ve Şehircilik Bakanı’ndan, yerel demokrasiye en güçlü şekilde sahip çıkmasıdır. Oradaki manzara beni buradan üzmüştür. Aynı zamanda encümen üyemiz olan değerli belediye başkanı, halkın seçtiği, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanımızın en olgun biçimiyle bunu orada kendilerine aktarmasını da kıymetli buluyorum.
“Bunun ülkeye hiçbir faydası yok”
Bu ve buna benzer çok şey yaşadık. Toplantılara yok sayılma, davet edilmeme vesaire… Bunun bu ülkeye hiçbir faydası yok. Yani bugün ülkemizde ekstra vergi getirerek, büyük paketler hazırlayarak ya da memleketin insanlarının bugünkü ekonomik zorluklarını düzeltiyoruz diye ekonomik paketler hazırlayarak memleketin ekonomisini düzeltemezsiniz. Memleketin ekonomisini ancak hukuka inanışınızla yani hukukun üstünlüğüyle, yerel yönetimlerin güçlendirildiği yani demokrasinin güçlendirilişiyle düzeltebilirsiniz. O da kalıcı bir ekonomik düzelme olur. O bakımdan yarınlarda bu krizlerin büyümemesi, bu krizlerin olmamasını istiyorsanız hukukun üstünlüğüne, adalete ve aynı zamanda demokrasiye inancınızı gözden geçireceksiniz. Bu yönüyle Sayın Bakan, Sayın Kurum umarım bu davranışın gereğini yapar ve bundan sonra bir daha böylesi bir davranışla, tutumla karşı karşıya kalmaz diye düşünüyorum. Hiçbir belediye başkanımız bunu hak etmez, edemez. Biz bu tür davranış ve bu uygulamaların takipçisi olacağız”